24 Mayıs 2024, 00:47 tarihinde eklendi

Hırçın Yeyişçi

Hırçın Yeyişçi

Hırçın Yeyişçi

Neoliberalizm kendi ikmalini sürdürmek için bir şeyler karşılığında ikna edebildiği tarihsel formik modeli kendisiyle sınırlı olmayacağı kadar yoksama koşutlu tutar. Kendini ikmal, neoliberalizm için türlü düzeyde elverişli koşul olarak tarihsel formik model için bir tren rayı gibi addedebilir. Böylece tren, trenin nereye varacağı ile trende kimlerin olacağı koşul dışı her şeyden soyutlanmış olur. Bu tür modellerin soyutlamadaki ölçüsü ne tür bir iktidar olabileceği ölçüsü ile düşünülmelidir. Bu tür iktidar günümüzde Türkiye’de faal iktidar türüdür. Bu tür iktidar, neoliberalizme yersenme ile etkin imkanını bulmuştur.

Tarihsel formik modelimize dönelim. Bu modelin efsunu güçtür. Kalıcı addedilemez. Kısa vadeli bir de ekser fenomenaldir. Güç fenomenal yoğun olduğu ölçüde karar-dışı koşulu ile biçimlidir. İçreyimcilik tezatı kadar önsenir. Bu içreyim tarihsel sosyal siyasal tüm gerçekliğimizi uhde tutmaktır. Kendi dışı olarak nüfuz edişe verdiği imkan, kendi olanağını düşünür. Bu olanağı saptamak, modelin de hangi sınırlar içinde olabileceğinin etkin belirlemesi altında şekil alır. Bu belirleme bir hegemonya iken hırçın yeyişçinin de olanağıdır.

Hırçın Yeyişçi neoliberalizmi nüfuz ettirirken hangi olanağı kendine dönük diye addettiği neye içkin tuttuğunu bilemez. Bu ölçüde nüfuz ettirici olması, hırçınlığın tıpkı İslamcılıktaki gibi paralizasyon, örgütlü adanma, terörsü tüm pratiklerini karşılar. Tüm bu hezeyan katışımlı bulanık eyleyicilikler ne için çalıştığı ile çalıştığı şeyin nesi olduğu arasındaki anomaliyi birleştirdiğinin farkında olamaz. Neyi ıska ettiği neyi ikmal edebildiği ile ölçülür.

Belirtik kıldığımız ne için çalıştığı çalıştığı şeyin nesi olduğu karmaşası aynı insan benzeri modelin iki yüz yıl boyunca geldiği evreyi açıklar. Bu model kendini kaybetmiş avcının hırçın yeyişçiliğidir. Tüm bu süreç içinde yoksama ikmali siyasal nüfuz ile gerçekleşir.

Hırçın yeyişçi, neoliberal nüfuzun aleyhine olan için bir avcıdır. İnsan benzeri modelimiz böylece bir avcı olmuştur. Kaldı ki efsunlu yanılgı olarak güç saikleri kadar konformizme müpteladır. Ama bunların sahteliği fark edilmez. Odağın yokluğu kadar konformizm cezbedicidir. Çünkü kendisi güç saikli odaklarla baş edemeyeceğinin önkabulü için bir taşıyıcıdır. Onu yük görmemeyi avcılıkla yatıştırır. Kuru köstek yeyişçilik görüntü restorasyonları ile malul kalır. İş çıkarmanın kendi olmadığı şeyde devinme ile yaşar durur. Yaşadığı sanılıyorsa hırçın yeyişçinin kuru bir köstek olduğu hatırlanmalıdır. Hırçın yeyişçinin edimi kuru köstektir öyle ki tüm belirleyenleri bunun altında biçim alır. Kuru köstek olmak hırçın yeyişçimizi var etmede belirleyicidir. Avcımız avını açık seçik yemez, kuytuda, İslamcılığın bulanık hezeyanlarında, kendine tanıtlayamadığı şekillerle avını hazmetmek ister. İkmali gerçekleştirme hazmını sağlarken siyasal nüfuz ediş de artar.

Neoliberalizm nüfuz edişini sağlarken belirlediği sınırlar da birer döngü taşır. Tüm döngüler, neoliberalizmin nüfuz etmeyeceği alanı yok eder. Bu sınırları tahkim etmek bu insanın kırıntı bulduğu günlük iş olur. Ulusaşırı makro siyasal da kendi döngüsünü kuradurur.

Ek

Örgütlü paralizasyonlar sızma eylemlerini konuşlamada bu sızmayı paralizasyona kouştlarken güç saikli değişkenlerden faydalanırlar. Güç saiklilik fenomenal denmez değil. Bu nedenle bunu haiz birçok kurulu işleyiş bir araç ya da nesne olabilir. Kamusallık, devlet, siyaset, partiler, aile, örgütler bu anlamda işlevli görülür. Tüm bunlar hegemonik nüfuzun kaynakları olabilir. Biz bu hegemonik kaynakları neyi var edememezliğin en iyi araçları görebiliriz, dahası örgütlü paralizasyonun bir eyleyicisi ne için çalıştığı ile çalıştığı şeyin nesi olduğu arasındaki anomaliyi birleştirdiğinin farkında olamaz. Bu farkınsızlığı neoliberalizm tamamlar. Belirtik kıldığımız ne için çalıştığı çalıştığı şeyin nesi olduğu karmaşası aynı insan benzeri modelin iki yüz yıl boyunca geldiği evreyi açıklar. Bu insan benzeri modern diyebildiğimiz model tarihsel formik model iyice kendini kaybetmiş avcının hırçın yeyişçiliğini birliktelik içinde andırır. Yeyiş, yeyişçinin dışında bir bilinç taşımaz. Tüm bu süreç içinde bilinç otomatlaşır, insan yoksanışının ikmali gerçekleşir. Hırçın yeyişçilik makyajlanmaz değildir. Kaldı ki güç saiki yaratacak konformizme müpteladır. Ama bunların sahteliği fark edilmez. Hırçın yeyişçi bilincin nerede olduğunu bilemez kadar konformistik hareket eder. Çünkü kendisi güç saikli odaklarla baş edemeyeceği konusunda yetişsiz olduğunu, onunla baş edemeyeceğini bilir. Kuru köstek yeyişini makyajlama ile malul kılar. Adeta sürekli bir nevrozu hırçın yeyişçi olarak iş çıkarmanın kendi olmadığı şeye döndürme ile yaşar durur. Yaşadığı sanılıyorsa hırçın yeyişçinin kuru köstek hali hatırlanmalıdır.

Uğur Tergek

BİR CEVAP YAZ

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Doldurulması zorunlu alanlar işaretlendi *